ZİYARETÇİ SAYFASI
DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜ RESMİ WEB SİTESİ
ZİYARETÇİ SAYFASI
ZİYARETÇİ SAYFASI
<- Geri | 1 ... 10 11 12 13 14 15 16 ... 33 | Devam -> |
İsim: | BEKİR ŞAHİN |
Site: | - |
Zaman: | 17.06.2010, 17:09 (UTC) |
Mesaj: | . |
Yorum: | kendini Dagciftliki sananların Dagcifliklliği ile övünenlerin; Beraber olanların o havayı yaşamak isteyenllerin vel hasıl ulaşılan ve ulaşılamayanların REGAİB KANDİLİNİ CANI GÖNÜLDEN KUTLAR HEPİNİZİN KANDİLİNİN MÜBAREK OLMASNI PEYGAMBER EF.SV. VASITASI İLE ULAŞTIRILIP SUÇLARINIZ IN AF GÜNAHLARINIZDAN MAGFÜRET olmanız temenisi ile |
İsim: | TAHSİN ÜLGER |
Site: | - |
Zaman: | 13.06.2010, 10:41 (UTC) |
Mesaj: | Ben Aslen Kırıkkaleliyim Sitenizi Kırşehir ve köylerini Araştırırken Buldum Güzel Bir Site Olmuş Site yapımcısı Erdal Şahin'e Teşekkürlerimi Sunuyorum. Keşke Her Köy Kendi Sitesini Yapsa. En Azından Kendi Köylerini Tanıtmış Olurlar Tekrar EMEGİ geçenlere teşekkürler |
Yorum: | Tahsin bey teşekürler amacımız geçmişle şimdiki gençler arasında köprü kurmak eline sağlık |
İsim: | ALİ ŞAHİN |
Site: | - |
Zaman: | 12.06.2010, 12:24 (UTC) |
Mesaj: | Sayın Erdal Bey, elinize sağlık.Ben fırsat buldukça siteye girip bakıyorum.Oldukça güzel hazırlamışsınız. Geçmişe dönük yazıların çok anlamlı ve güzel.Gençlerimiz bu günkü yaşamla o günkü yaşamı kıyaslamak gerekir.Eline sağlık Benim hatırladığım çocuklar koca koca adam olmuş.İnanın bizleri böyle bir site kurarak mutlu ettiniz. Teşekkür ediyorum. Beni tanıyan , tanımayan herkese selamlar.. |
Yorum: | SAĞOL ALİ ABİ SLM. |
İsim: | Yunus Şahin |
Site: | - |
Zaman: | 11.06.2010, 19:46 (UTC) |
Mesaj: | Erdal abi bizlere yazmış olduğun tarihi yazılarla geçmişi yaşatman çok güzel, bizler büyüklerimizde duymamızı,anlatmalarını beklemiz gerekirken sizin araştırıp biz gençlere ulaştırmanız çok güzel eline sağlık. |
Yorum: | OKUYUP YAZDIĞIN İÇİN SENİNDE DİLİNE SAĞLIK YİYENİM SELAMLAR |
İsim: | DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜ RESMİ WEB SİTESİ |
E-mail: | dagciftligimsn.com |
Site: | http://www.dagciftligikoyu.com |
Zaman: | 11.06.2010, 15:19 (UTC) |
Mesaj: | . |
Yorum: | DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜNDEKİ KÖY ODASI 1940-1967 yıllarInda, insanların toplanıp sosyal ve ekonomik sorunlarının tartışıldığı, haber ve bilgi iletişimin yapıldığı “köy odaları”, bulunurdu. DAĞÇİFTLİĞİ köyünde de Köyün girişi cami ve okulun tam karşısıda BEKİR ÇAVUŞUN köy odası vardı. Bu köy odasını 1967 yıllarına kadar oğulları devam ettirmişlerdir. köyümüzdeki ve diğer köylerdeki Köy odaları, köylülerin toplanıp doyumsuz sohbetlerin yapıldığı bina idi. Köye gelen garip, yolcu, misafir, tacir, çoban,, çerçi gibi insanlar hiç çekinmeden köy odasına misafir olurlar. Allah rızası için parasız yiyip, içerler istirahat ederlerdi. Hayvanı için de yem saman verilir. Oda sahibi için de bu çok büyük bir onurdu.”Odaya gelen misafire iyi bak.”diye Babadan oğula vasiyet edilirdi Köy odaları Türk konukseverliğinin en güzel örnekleriydi.Oda sahibi Odasını erkenden açar Temizliğini yapar, sobasını yakar. Daha sonra konu komşu da gelmeye başlar. Çaylar kahveler içilir. Odanın dolabında her an çay ve kahve takımı ve yatak-yorgan hazır bulunur Yaş olarak büyükse odanın yukarısına oturur, küçükse aşağıya otururdu. Köyün her türlü sorunlarıorada tartışırlar, orada hallederlerdi. Köy Odası aynı zamanda bir muhtar evi, muhtar odası işlevini de görür, köyün bütün sorunları orada konuşulurdu. Genellikle muhtarın veya bir yakınının köy odası olurdu. Devletin köye duyurusu, köyün ve köylünün her türlü sorunları, emir ve yenilikler orada konuşulup tartışılır, halka duyurulur, karara bağlanırdı. Sanki köyün bir hükümet binası idi Köye gelen, tahsildar,jandarma, uzaklardan gelen misafirler köy odalarında ağırlanırdI Komşuların bağına,tarlasına, ekinine, sebzesine, hayvanına veya başka bir eşya ve malına, köyden biri tarafından zarar verilmiş; kızı kaçmış, koyunu çalınmış, kavga edenler vb şikâyetçi muhtara bildirilir. Muhtar da ihtiyar heyeti ve ileri gelenleri(öğretmen ,imamı) köy odasına toplar. Şikâyet eden ve edilen de köy bekçisi tarafından çağırttırılır, orada taraflar dinlenilir, bir karara varılırdı. Zarar verene, zarar ziyan bedeli ödettirilirdi. Ayrıca, köye bir sığır çobanı, bekçi mi tutulacak, bu iş muhtar, ihtiyar heyeti huzurunda köy odasında halledilirdi. Evlenenlerin çeyiz senetleri kız evinde yazılır, koy odasına götürülüp sanki bir noter gibi, muhtar çeyiz senedinin altına,”işbu çeyiz senedinin doğruluğunu, imzalarım ismi yazılanlara ait olduğunu tasdik olunur” ibaresini yazdı mı, iş tapu gibi olurdu. (Allah korusun) bir ayrılık anında bu senet kız için bir güvence idi). İşte Köy odalarının bu ve buna benzer yararlı daha çok çeşitli sosyal işlevleri vardı. “Hakını”(ücretini) köylülerin buğdayla ödediği, genelde köyün yoksul, okuma yazma bilmeyen garibanlarından olan bir köy bekçisi, tutulurdu. Köy bekçisi muhtarın adeta yardımcısı gibi görünür, “gel çekice git küreğe” işleri yanında, muhatara gerekli olan insanları çağrırdı. 1965 li yıllara kadar köylere, “başkili” denilen taş gibi kil de satılırdı. Satılan bu kaya parçası gibi kil kırılır, ince ince dövülüp ezilir. Bu kil, eskiden evlerde deterjan olmadığı için, çamaşır yıkamada kullanılırdı. (Bulaşık da tezek külü ile yıkanırdı). Özlenen asker ve Alamancıdan mektup gelmişse, mektubu alan yavaşça bekçinin cebine bir bahşiş koyardı Kır bekçisi köyün ekin, bağ, bahçelerini yaramaz çoban ve hayvanlara karşı korurdu. Köyün kadrosuz imamı ile bekçilerin,Hakını (ücretini) köylüler öderdi. Köylük yerde herkesin harmanı vardı. Harman (Buğday yığını.cec) zamanı bekçiler ve köyimamı eşeklere binip buğday harmanlarını dolaşır. “Bereketli olsun” diye selam verdikten sonra, kaç kile buğdaya anlaşılmışsa, “şu bekçi hakı, “şu da imam hakı” diyerek, bunlara buğday olarak çinikle ölçüp verirlerdi. Gençler asla, cemaatin arasına, sedire, halı mindere oturamazlardı. “Tahtabaş” denilen, girişte tahtadan yapılma bölmede otururlar, lafa söze, sohbete sorulmadıkça asla karışamazlardı. Uzun kış gecelerinde, o tahtabaş üzerinde, kuru tahtada oturmak bile bir sevinç kaynağı idi gençler, çocuklar için. Orada sohbeti dinlerler, bilmedikleri bazı şeyleri, anıları , sözü sohbeti orada öğrenirlerdi. Tahtabaşın yanındaki sulukta bulunan testiden su isteyene su veririler, büyükler abdest alırken ıbrık leğeni tutup ellerine su dökerler, sobaya odun atarlar, külünü alırlar, lambaya gaz doldururlar, misafire ve cemaate yemek getirirlerdi. Kışın , dam başının karını temizlerler. Kısaca köy odasında verilen her emri, yumuşu seve seve yerine getirirlerdi. Köy odalarında bataryalı pilleri olan bir radyo olur, radyo da, pili bitmesin diye, ancak haberlerde ajans dinlemek için açılırdı. Ajans saati gelirken, köstekli saatlerden saatin gelip gelmediği kontrol edilir. Saat tam yaklaşırken, cemaat “ajansı dinleyelim susun hele” diye uyarılınca, herkes susar, pür dikkat ajans dinlenilirdi. Batı Bloğu, Doğu bloğu Amerika Rusya haberleri, casuslar, Kore Savaşı, Menderes’in bilmem nerede verdiği nutuk,Kıbrıs çıkarması Haberlerin sonunda da Meterolojiden hava raporları okunurken, bazı kimseler Allahın işine de karışıyorlar” diye homurdanırken, yanındaki de onun duyacağı şekilde, “iyi de ne hikmetse söyledikleri doğru çıkıyo” diyerek hava raporuna ayrı bir yorum katardı. Ajans bitince hemen radyo kapatılır, oya işlemeli örtüsü ile örtülürdü. Akşam ajansına kadar radyo pek açılmazdı. Çünkü kocaman bataryası (pili) ya biterse, ajansı nasıl dinleyeceklerdi.(köy odası açanlarda ve devam ettirenlerde ALLAH razı olsun.) DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜ RESMİ SİTESİ ERDAL ŞAHİN (www.dagciftligikoyu.com) |
İsim: | ERDAL ŞAHİN |
E-mail: | dagciftligimsn.com |
Site: | http://www.dagciftligikoyu.com |
Zaman: | 09.06.2010, 19:03 (UTC) |
Mesaj: | Yiyenim Fatma Burçin ,öncelikle sitemizi ziyaretinden ve mesajından dolayı seni kutlarım.Yiyenim TUTURUKLAR da Dedelerimizden Solak Mehmet'in eşi,Hüseyin(ÇOMU)dedemizin eşi,Hüseyin (Hüsülü) amcamızın eşi,Halil amcamızın kızı(Fati),Hasan amcanın oğlu İhsan'ın eşi,Dursun amcanın oğlu Aşır'ın eşlerinin ismi bendeki arşivlere göre FATMA dır. Annene,Babana selamlar ellerinden öperim.sağol DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜ RESMİ WEB SİTESİ |
İsim: | DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜ RESMİ WEB SİTESİ |
E-mail: | dagciftligimsn.com |
Site: | http://www.dagciftligikoyu.com |
Zaman: | 09.06.2010, 15:51 (UTC) |
Mesaj: | Kırşehirli Dernekler Federasyonunun 06.06.2010 tarihli 4. olağan kongresinde köyümüzü temsilen Derneğimiz Yönetim Kurulu Üyelerinden Aydın ŞAHİN ve Şükrü ŞAHİN seçilmişlerdir. Kendilerine DAĞÇİFTLİĞİ RESMİ WEB SİTESİ adına çalışmalarında başarılar diliyoruz. ERDAL ŞAHİN |
İsim: | Fatma Burçin Şahin |
Site: | - |
Zaman: | 08.06.2010, 19:13 (UTC) |
Mesaj: | merhabalar sitenizi ilk defa inceledim çok da hoşuma gitti. 2 şey dikkattimi çekti birincisi 2.kez evlenmiş olanların geneli hep aynı isimli 2.eş almış olmaları genetikmidir acaba:)) ikincisi ise Tuturuklar'dan tek Fatma ismine sahip kişi benim sanırım |
İsim: | DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜ RESMİ WEB SİTESİ |
E-mail: | dagciftligimsn.com |
Site: | http://www.dagciftligikoyu.com |
Zaman: | 07.06.2010, 19:55 (UTC) |
Mesaj: | HALİMENİN AĞIDI Dağçiftliği köyünden apılar'dan Mehmet Yılmazın eşi Halime 1958 yılında şiddetli domatizma ağrılarına yakalanır. Götürmediği doktor , hekim kalmamış hertürlü koca karı ilaçların kullanmış çare bulamayınca ızdırap içindeki hanımını tek atlı arabasına bindirip ortaköy yakınındaki Taş Deller köyündeki romatizma ocağına götürür , dönerken kesik köprü uzak gelir dolaşmak istemez köylülerin kullandığı ırmağın bir yerinden geçmek için arabasından iner atının gemini tutar karşıya geçmek isterken arabasının arka tekerleği derin bir çukura düşer araba devrilir hanımı ile atı Kızılırmağın azgın sularına kapılır. Mehmet Yılmaz çaresiz bir halde koşuşturur, uğraşır fakat Halimeyi kurtaramaz. Yanlız başına kalan Mehmet Yılmaz ve olayı duyup gelen köylüler biraz ilerde yanlız saçı görülen Halimenin cansız bedenini sudan çıkarırlar. Cenazeyi kağnıya yükleyerek Kızılırmak kenarındaki Aliyenli köyü mezarlığında toprağa verirler. Çare bulmaya giden Mehmet Yılmaz çaresiz halde köyüne döner. Çoçukları analarını sorar ve babasıda Halimenin ağıdını çoçuklarına ve köylülerine söyler. Taş Deller'den çıktım ağrıdı başım Dor atım yıkıldı kırıldı koşum Bir gün önce gördüm karalı düşüm Halime'min mor beliği sırmadan Suya verdim muradıma doymadan Halime'mi verdim azgın sellere Ellerim koynumda düştüm yollara Çağırırım ünüm gitmez dağlara Kızılırmak aldın nazlı yarimi Garip kaldım kimse sormaz halimi kaynak:Oba yayın |
İsim: | RAMAZAN |
Site: | - |
Zaman: | 05.06.2010, 09:01 (UTC) |
Mesaj: | Site çok güzel, bundan dolayı Köyüm ve köylülerimin haberlerini buradan takip etmekteyim. İyi bir araştırmacı olarakda 4 Yıldır bu sitemizi tercih etmekteyim. DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜMÜZ adına yapılan fakat tüm köylülerimizi kucaklayan bu siteyi ve yapımcısı Erdal beyi kutlarım |
Yorum: | DAĞÇİFTLİĞİ KÖYÜ RESMİ WEB SİTESİ olarak Ramazan abi teşekür ederim sağol (www.dagciftligikoyu.com) ERDAL ŞAHİN |